Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Pazara pirince giderken evdeki bulgurdan olmaya doyamamak

Ülkede yine seçim havası var. Bu dönemleri seviyorum. Çünkü ülke çapında herkesin bir şeye kesin olarak bu kadar güvendiği bir düzen ya da yapı yok. Seçimlerin hukuki düzenlemeleri olan d'hondt oy sayma düzeni, %10 parti barajı(altında kalanlara hiç bir ödenek ayrılmaması durumu), propaganda dönemi, geniş bölge yapısı temsilde adalet ve yönetimde tutarlılık ilkelerini aynı anda gerçekleştirmeye çalışırken anlamsız bir karmaşıklığa yol açıyor. Ancak bunları bilmeyen kişilerin düzene olan bağlılıkları ile bunları bilenlerin suskunlukları ve kabullenmişlikleri ile ülke genelinde en saygın yapılardan biri şu an seçim düzenimiz. İnsanlar kolay kolay düzeni suçlamıyor, onun yerine onu kullanmakta başarısız olduğuna inandığı toplumu suçlamayı seviyor. Seçim sonuçlarını beğenmeyenler halkımızı aptal, geri zekâlı vs. damgalar iken; beğenenler tersini yapmaktan son derece büyük bir gururla halka teşekkür ediyor. Kimse düzene ne ona düşen sorumluluğu ne de hakkı olan teşekkürü pe

Neyi İstersen...

Resim
Ben ilk okulda o dönemde televizyonda yayınlanan "Süper Baba"yı izlerdim. O dönemde dizideki çocuk Galatasaraylı Liseliydi. Galatasaray lisesinin o dönemde ortaokulu da vardı. Alim'di çocuğun adı, ona giderdi. O çocuğa çok özenirdim.. Aynı onun gibi okuldaki arkadaşlarımla sürekli kavgalı derslerimde başarılı idim. Aramızda bir özdeşlik kurdum, kendimce. İlkokulu bitirince o okula girmek -böyle diziyi izleye izleye- bir tutku oldu, bende. Derken bizim dönemde Anadolu Lisesi sınavlarına girecekken, İlköğretim 8 yıla Çıktı. Galatasaray'da ortaokul kalktı. Bu durumdan etkilenerek düşüncelerimiz değişti ve askerlik ve pilotluk gözüme daha çekici geldi. Kısaca ilk amacımdan saptım. Sonra da dershane düzeni vs. oturdu. Bunlar, bizim hiç alışık olmadığımız düzenlerdi. Ailem de ben de, böylesi kurumların ne işe yaradığını sorguladık durduk. Sonrasında kendi kendimize gereksiz olduklarına karar verdik. Bu yüzden dershaneye çok geç yazıldım. İyi hazırlanamadım, Allah bağış

Kökten Göğe

Resim
"Ben büyüdüm, okudum seni aştım baba, sen benim dilimden anlamazsın" Diyorsanız, ancak küçülmüş, kökünüzü ezmiş ve nereden geldiğinizi unutmuş olduğunuzu kanıtlarsınız. Çocuk iken bize nasıl konuşulacağı öğretildi ise o düzeni ve o sözcükleri kullanmayı sürdürmemiz gerek. Çünkü zamana ihtiyacımız var. Doğru yolda yürümek bize bu zamanı kazandırması en olası yöndür. Kendi dilini o kendiliğe uygun bir bilinçle kullanmak gerek. Bu bir yön seçimidir. Yönü olmayanın bir yere varamayacağı düşünmek gerek. Her hoşuna giden daldan bir meyve koparmak için gününü tüketen bir maymunla, her canı çektiği beğendiği yapıyı nereden geldiği ve nereye gitmesi gerektiğine bakmaksızın diline sokan veya eline alıp ona sahip olmaya çalışan insanın bir farkı yoktur. Bir şey olmaya çalışmak gerek. Bu toplumda insanların bir şeyler olmasının en doğru yolu önce insan, sonra Müslüman, sonra birlik olmasıdır.  Bir insanın bir babaya ya da anaya sahip olması ile baba veya ana olması arasındaki fark