Kayıtlar

Nisan, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yuvarlama...

Resim
Yokuştan yuvarlanacak olana dokunmak yeter. Fakat unutma bu; ne seni -onu düz yolda ya da  yokuş yukarı yuvarlayan  kadar  güçlü, ne de ona dokunmayan kadar sorumsuz yapar...

Doyuramadığım

Resim
Devranı devirsen yerine ne koyacaksın, Öfkenle yarin vatanın bağrın oyacaksın, Bilmez misin günden güne yiten olacaksın, Nefs sen anca kendi etinle mi doyacaksın? Sönmeyen öfken için mi dağladın bağrımı Neden dönüp bakmadın, yalanladın çağrımı Nâr eyledin devranı, yitik davalar için Söyle! Değer miydi yakmaya ilk göz ağrımı Gözün kör olası nefs, seni doyuramadım Yardım çığlıklarımı sana duyuramadım, Sonunda öğrendim ki suç bendeymiş, en başında Bilemedim ondan ki, sabrı buyuramadım.

Var mısın Yok musun?

Resim
Çocukları temiz yapan onların oyuncak robota sahip olmak istemesi değildir. Onların robot olmak istemesidir. Sonra büyükler onları rüyalarının gerçekleşmeyeceğine ikna ettiklerinde kirlenirler. Çünkü insan kendisi olamıyorsa, olmak yani dönüşmek istediği şeye yakın durmak ister... Böyle böyle yanlış yapmaya başlar, insan. İstediği şey olmadığı, olamadığı ve olamayacağına inandığı için. Sonra insan gençlik çağına girdiğinde her şeyi yapabileceğine inanır, henüz hiç bir şey yapmamış olsa da. Öyleyken her şeye saldırır, sahip olmak için. Bu sahiplenme arayışı "olma" arayışını ona unutturan bir uyuşturucudur. Çok tatlı bir uyuşturucu. Böyleyken insan, çoktan ne olmak istediğini unuttuğundan amaçsızlaşır. Amaçsızlaşıp, amaçsız eyleme geçişi onu sorulara yöneltir. Ne yapmak istediğini de sorgularken ya hiç bir şey ardından koşmaz ya da her şey peşinde koşmaya kalkar. İki insan çok yanlış yapar; hiçbir şey yapmak istemeyenle; her şeyi yapmak isteyen. İnsan -geçtik her şey

Oturmayan Taşlar

Resim
Atatürk'ün esas amacı Dil devrimi ile neydi? O Martin Luther gibi Kur'an tam bir Türkçe çevirisi yaptıracak; dil devrimi sonrası herkes aynı dili konuşunca ve Kur'an'ı herkes okuyup anladığında düşünüp yorumladığında artık kimsenin "münafıkların oyunlarına" gelmeyeceğini umuyordu. Fakat başarısız oldu; kendisi de "protokolcü dalkavuk" zihniyeti kıramadı. O zihniyet yüzünden oğlu ve kardeşi gibi bakıp yetiştirdiği İnönü ile arası bozuldu; bunun üzerine kendini içkiye ğelenceye verdi; hepten devrim işlerini boşladı hatta yanlış yaptığını düşünmeye başladı ve kısa süre sonra da ölüm onu buldu. Sonu çok hazindi lakin geriye İnönü'yü bıraktı; o da Atatürk'ün son anında ne istiyorsa onu yaptı; Atatürk hiç bir izinin kalmamasını dilemişti çünkü. İnsanlar onu unutsun istedi. Fakat kaderin cilvesi işte başladığın iş yakanı bırakmaz ya; o yarım kalan devrimi sahiplenenler Atatürk'ü de ölüsüyle birlikte sahiplendi. Ona peygamberlik vasıfları yü

CHP'nin edilgin iktidarı...

Resim
CHP'liler hep şunu der:"Biz iktidarın kaynağını yeryüzüne indirdik."; Başbakanın dediklerine bakıyorum: "Bizi halk seçti; ancak onlar yerimizden eder." demiyor mu? Bu bile CHP'nin Türk insanını en sonunda nereye taşımayı başardığının kanıtı. Dünyanın hiçbir yerinde (totaliter rejimlerden başka) bizim seçim demokrasimizin bir eşi daha yok. Halkımız oyuna inanılmaz bir güvenle ve özveriyle sarılıyor. Bu CHP'nin bu ülkeye yaptığı belki de tek ve en büyük kalıcı faydasıdır. Geçenlerde duydum bir grup radikal İslamcı "oy kullanma!" diye bir kampanya başlatmış; dedikleri ise tam bu yukarıda temas ettiğim konu: "Bu iktidarın kaynağı millet; halbuki gerçek iktidarın kaynağı Allah'tır." diyorlar. Tabii kanımca biraz yollarını şaşırmışlar; çünkü onlara böyle bir konuda kulak verirsek Allah'ın sürekli peygamberler yollayarak bizi onlara yönettirmesi gerekirdi. Çünkü bir tek onların "Söylediklerim Allah'ın kelamıdır." demeye

Adalet için Savaşmak...

Resim
Aşağıdaki araştırma yolsuzluk soruşturmalarının neden AKP seçmeninde işe yaramadığını gösteren bir çalışma olmuş. Gerçi zaten, böyle sonucu beklemek, başından beri, yerinde değildi. Çünkü AKP'nin siyasi eylem planları genelde sıkı sosyal kamplaşmaya dayandığından, ancak vaktiyle Abdullatif Şener'in istifası kadar etkili oldu bu hareketler, AKP seçmeni üzerinde. Dikkat edilmesi gerekense Türkiye genelinde oy kullanma oranının artma eğilimi göstermesi(kendimden biliyorum) ve bununsa nispetle AKP'den hazzetmeyen kitlelerden kaynaklanması gösterilebilir. Şu an kimsenin galip ya da mağlup gibi gezinmesi ciddi fayda getirmeyecektir; çünkü AKP'nin kamplaşma siyaseti zaten cemaatin istediği eli ortaya koymuştur. Altta görüleceği üzere AKP seçmeni zaten yek bir vücut olmuş ve asabiyet anlayışı ile hareket ederek kararını 17 aralık soruşturmalarından evvel kesin olarak vermiştir. Oylardaki yaklaşık %4lük kayıp ise çoğunlukla sandığa ilk defa giden AKP karşıtı seçmenler