Aklın Yolu...
Akılla Allah aynı taraftadır, birini reddeden kafir öbürünün varlığını da reddetmek zorundadır.
Düşünmekten korkan gerçekten iman edemez, gerçekten düşünense iman etmekten beri gelemez.
Olanlara kızmak gücümüz varsa, bütün sorumluluğu Yaratıcı'ya atmak ya da tek taşla duvar olmayacağını bilmemize rağmen üstümüze almak bizi üzen küstahlıklardır. Haddini bilen huzura erer, bilmeyen düz yolda serseri mayın gibi bir ileri bir geri gezer.
Allah'ı, bize -bu aptallıkları yapabileceğimiz yer bıraktığı için- suçlamak ne kadar doğrudur? Bence bu, Allah'ı bizi özgür bıraktığı için suçlamak kadar doğrudur.- Yalan söylemekte özgürüz.
- Hırsızlık yapmakta özgürüz.
- Tecavüz etmekte özgürüz.
- Cana kıymakta özgürüz.
- Öfkelenmekte, üzülmekte, korkmakta, kaçmakta, yanılmakta, durmakta, gitmekte... hep özgürüz.
"Bunları yapmayın!" diyen kitaplar ve peygamberler haricinde Allah bize neyi zorluyor?
- Sevmeyin
- Düşünmeyin
- İstemeyin
- Yapmayın
- Olmayın
Dememiş bize Rabbimiz, lakin biz bunları yapmakta da özgür bırakılmışız.
"Düşmanını bile sev", diyen Hz. İsa'ya, "Düşmanın bile olsa ölüye saygı duy, bedenine zarar verme" diyen Hz. Muhammed (S.A.V)'in sözünü dinlememekte de özgürüz.
Varoluşçuların dediği gibi "Özgürlüğe mahkumuz". Bize bu cezayı kesen Allah'a kızanlar lütfen cezanın özgürlük olduğunu hatırlasınlar; çünkü özgürlüğü sevmek onu isteyip yüceltmek ne kadar doğru ise ondan nefret edip ondan korkmak da o kadar doğru. Özgürlükle yaşıyorsak onunla ne yaptığımızdan sorumlu olduğumuzu unutanlar, özgürlüğün ne işe yaradığını umursamayanların bu konudaki düşün(meme)celerini Allah'ın hakkı için görmezden geleceğim, o yüzden.
bence bu hâliyle.Allah adaletini böyle kurmuş. Bize de metanet gösterip sabretmeyi öğütlemiş; zamanımız gelene kadar...
Düşünmekten korkan gerçekten iman edemez, gerçekten düşünense iman etmekten beri gelemez.
Olanlara kızmak gücümüz varsa, bütün sorumluluğu Yaratıcı'ya atmak ya da tek taşla duvar olmayacağını bilmemize rağmen üstümüze almak bizi üzen küstahlıklardır. Haddini bilen huzura erer, bilmeyen düz yolda serseri mayın gibi bir ileri bir geri gezer.
Allah'ı, bize -bu aptallıkları yapabileceğimiz yer bıraktığı için- suçlamak ne kadar doğrudur? Bence bu, Allah'ı bizi özgür bıraktığı için suçlamak kadar doğrudur.- Yalan söylemekte özgürüz.
- Hırsızlık yapmakta özgürüz.
- Tecavüz etmekte özgürüz.
- Cana kıymakta özgürüz.
- Öfkelenmekte, üzülmekte, korkmakta, kaçmakta, yanılmakta, durmakta, gitmekte... hep özgürüz.
"Bunları yapmayın!" diyen kitaplar ve peygamberler haricinde Allah bize neyi zorluyor?
- Sevmeyin
- Düşünmeyin
- İstemeyin
- Yapmayın
- Olmayın
Dememiş bize Rabbimiz, lakin biz bunları yapmakta da özgür bırakılmışız.
"Düşmanını bile sev", diyen Hz. İsa'ya, "Düşmanın bile olsa ölüye saygı duy, bedenine zarar verme" diyen Hz. Muhammed (S.A.V)'in sözünü dinlememekte de özgürüz.
Varoluşçuların dediği gibi "Özgürlüğe mahkumuz". Bize bu cezayı kesen Allah'a kızanlar lütfen cezanın özgürlük olduğunu hatırlasınlar; çünkü özgürlüğü sevmek onu isteyip yüceltmek ne kadar doğru ise ondan nefret edip ondan korkmak da o kadar doğru. Özgürlükle yaşıyorsak onunla ne yaptığımızdan sorumlu olduğumuzu unutanlar, özgürlüğün ne işe yaradığını umursamayanların bu konudaki düşün(meme)celerini Allah'ın hakkı için görmezden geleceğim, o yüzden.
bence bu hâliyle.Allah adaletini böyle kurmuş. Bize de metanet gösterip sabretmeyi öğütlemiş; zamanımız gelene kadar...
Yorumlar
Yorum Gönder